25 Şubat 2010 Perşembe

MİNİK AYICIKLARDAN KASTAMONU'YA MERHABA






















Kale Kapısı semtinde Özbay Veteriner Kliniğindeyim.
Daha kapıdan girer girmez,
—Nerede nerede diyor telaşla aranıyorum.
Veterinerlikte görevli Şaban Bey İşte diyor.
İçinde iki küçük minik tüy yığını bulunan bir karton kutuyu gösteriyor.
Siyah iki yumak kutu içinde birbirlerine sarılmışlar uyuyorlar.
Şaban Bey benim için birini alıp masanın üstüne koyuyor. Aman tanrım o ne acıklı bir ses öyle. Taş olsa çatlar orta yerinden.
Ayı yavrusu böyle acıklı acıklı seslenerek annesinden yardım istiyor olmalı. Bu arada sert masa zeminine tutunmak için çabalarken iyice ortaya çıkan pençeleri ise görülmeye değer.
Minik bir yavru iken bile pençeleri böyle ise büyüyünce kim bilir nasıl olur diye düşünmeden edemiyor insan. Üstelik daha birkaç ay önce Şenpazar’da bir ayı tarafından öldürülen bir vatandaşımızın haberi belleklerde taze iken.
Bu güzel minik zavallı yavruya bakarken biliyorum ki,
Ayılar bu coğrafyanın vazgeçilmez ekolojik değeridir. Üstelik koruma altındadırlar.
Bu yavrularda Araç İlçemizin Aksu köyünde bulunup Yaban Hayatını Koruma Milli Park Yetkililerine teslim edilmişler.
Şimdilik veteriner kliniğinde tutuluyorlar.
Birkaç gün sonra Bolu’daki merkeze gönderilecekler.
Umarım hayatta kalmayı başarırlar.
Çünkü çok minikler.
Kulaklarımda hala o yardım isteyen minik siyah tüy yumağının sesi var.
Bir patisini kaldırmış bana merhaba der gibi bakarken fotoğrafını çektiğim ayıcık;
Benden de sana merhaba,
Hoş geldin Kastamonu’ya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder