5 Ekim 2013 Cumartesi

YOKSA ILGAZ MIDIR SEVDAMIN ADI

Ilgaz,
Aşkımın, sevdamın ve ilk doğacak torunumun adı.
Sevdalanmışım ben bu dağa
Yağan o ilk karına.
Dağına taşına.
Bu gün,
İlk kar yağmış, Ilgaz kar altında sen ne duruyorsun koş zirveye dediler duramadım.
Çıktım kastamonu’dan yola.
Ilgaz
Sis, bulut, duman altında, ne küçük hacet, ne büyük hacet, ne de yurdun tepe hiçbir yer görülmese de biliyorum ki
O
Orada ve beni bekliyor.
Mevsim sonbahar aylardan ekim.
Gün yüzünü bir gösterip bir saklanıyor bulutlar arasına.
Ben beşdeğirmenlerden başlıyorken tırmanmaya, sağım solum yaprak yangını. Öyle bir renk varki öyle cazipki denizkızlarının şarkısı gibi beni çekiyor dışarıya, Ballık köyünün karşısında durup bakıyorum karşıya.
Dağların etekleri rengârenk, tepeler ise bembeyaz kar altında.
Seyretmedim diyorum, içtim kana kana,
Bakmadım diyorum, çektim içime doya doya.
Ama doymak mümkün mü?
Doyulmuyor.
Zirveye kadar kapadım gözlerimi bakmadım hiçbir yere, biliyorum ki gördüğüm anda durmak durduğum yerde oturup yüreğime yazmak gerekir.
Bir ara başımı kaldırdığımda Bostan Köyünü gördüm.
Sonbahar damlamış damlarına, kış yağmış tepelerine.
Derken bir sis bulutunun peşine tutundum çıktım zirveye.
Dağ ıısız dağ sessiz
Zirvede bir ağacın altındayım. Kar yağıyor tipi halinde hem içime hem dağıma. Ayaklarım altında kardan bir halı otlardan bir örtü var. Beyaz karların arasında kalan bir mor çiğdeme basıyorum
Bilmeden
Sanki bir ahhh geliyor taa derinlerden.
Eyy mor çiğdemim, sonbahar zamansızım üzgünüm bilmeden ezdim o güzelim çiçeğini.
Affet beni.
Ilgaz dağının zirvesine ilk kar yağıyor.
Benim dilimde Rıfat Ilgaz’dan dizeler var. Hani ne diyordu büyük usta “Bilmeyecekler” adlı şiirinde
Geride kalanlara ne bırakacağım,
Çocuklarıma,
Onların da çocuklarına?

Olsa olsa
Karadeniz'den payıma düşeni…
Beş on evlek yer gökyüzünden.
Bende çocuklarıma ne bırakacağım bilmiyorum ama
Torunum “Ilgaz’a “ ne bırakacağım biliyorum.
Ilgaz’ın zirvesinden,
Beş on evleklik gökyüzü
Ve fotoğraflarla yazılmış
Ilgaz’ın romanı.

04.10.2013
Kastamonu