HAYATA SON BAKIŞ
"Ölmek için doğmuştur ya insan; O yüzden her yağmur sonrası toprak kokusunu sever". Lev Tolstoy.
Pınarbaşı yolundayım.
Eski arabamızla yemyeşil bir vadinin içinde siyah asfalt yol üzerinde kıvrılarak ilerliyoruz.
Havada yağmur, dağların tepesinde sis var.
Ormanların üstünden akıp vadiyi dolduran bulutlar toprağı, ağaçları yıkayıp temizliyor.
Açık camdan “Yağmur sonrası toprak kokusu” geliyor.
Pınarbaşı yolunda aheste aheste ilerleyip orman güllerini, ayı zambağı da denilen şakayıkları fotoğraflamak için duruyorum.
Orman gülleri ayı şakayıkları yamaçta gözüküyor ama çıkmak biraz zor. Çıkış için yol boyunca uygun bir geçit arıyorum.
O sırada yol üstünde bir yumak tüy dikkatimi çekiyor.
Bir kuş asfaltın ortasında yatıyor, rüzgâr ve yağmur altında o tüylerden biri arada bir uçuşuyor.
Sanırım bir baykuş.
Kıyamıyorum asfaltın üstünde yatmasına.
Alıp yolun kenarına koymak istiyorum.
Gözleri kapalı hiç hareket yok ama vücudu hala sıcak.
Yolun kıyısında bir kayanın üstüne bırakırken bir rüzgâr esiyor birkaç damla yağmur dökülüyor.
Yağmur kokusunu, yağmur sonrası o toprak kokusunu alıyor belki de,
Sadece bir anlığına o gözler aralanıyor,
Son bir kez bakıyor hayata.
Ve kapanıyor sonsuza kadar.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder