25 Şubat 2010 Perşembe

KASTAMONUDA YOLDAN KÜP FIŞKIRDI.

















Yerini eğer yetkililer merak ederse söylemek üzere kendime saklıyorum.
Kısaca, Kastamonu Merkez civarında diyelim.
Bir fotoğraf çalışması için gittiğim yörede arkadaşlar yol kenarındaki küplere bakmadan geçme diye uyardılar.
Nasıl yani dedim. Küp mü var yol kenarında.
Gidersen görürüsün deyip işlerine döndüler.
Fotoğraf çalışmasından sonra dönüş yolunda küpler aklıma geldi,
—Şu küpleri bir görelim, bakalım neyin nesiymiş diyerek direksiyonu o yöne kırdık.
Kısa bir mesafe gittikten sonra ana yoldan ayrılıp tarlalara giden arazi yoluna saptık.
Bir viraja yaklaşınca aracımız yavaşladı ve üç adet yuvarlak boşluk görünce hah tamam işte burası dediler.
Araçtan inince gördüğüm enteresan şey şuydu.
Yol kenarında bir duvar yıkıntısına benzer taşların dibinde toprağa gömülü üç tane koca küp var ve yarıya kadar olan yerlerinden kırılmış. İçleri toprak dolu. Etraf karman çorman olmuş. Buraya gelen hazine avcıları ortalığı hallaç pamuğu gibi atmışlar.
Küpleri buraya kimler gömmüş diye şöyle bir düşündüm.
Teorim şöyle;
Bana kalırsa bu küpler çok eski değiller. Küplerin konulma şekline ve büyüklüklerine bakılırsa, bundan kısa bir süre öncesinde yaklaşık 50–80 yıl öncesinde tahıl ya da farklı bir takım şeyler için kullanılan saklama kapları diyebiliriz.
Ama bu benim fikrim.
Tarihsel bir önemi olup olmadığını bilmiyorum.
Yine de bu bizim tarihimiz.
Kırmadan dökmeden zarar vermeden bir şeyler yapmak mümkün değil mi acaba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder